Ara

Yaygın İdiopatik İskelet Hiperostozu – DISH

İçindekiler
    Add a header to begin generating the table of contents

    DISH Hastalığı Hakkında Temel Bilgiler

    • Açılımı Diffüz İdiopatik İskelet Hiperostozu (diğer adıyla Forestier hastalığı) olan DISH, iskelet sistemini etkileyen ve entezis bölgelerinde ekstra kemik (osteofit) oluşumu ile karakterize sistemik bir hastalıktır. Tıp literatüründe entezis, bağ dokusunun (ligament, tendon, eklem kapsülü vb.) kemiğe bağlandığı anatomik bölgeyi ifade eder. Bu nedenle DISH entezopatidir.
    • DISH öncelikle omurgayı etkiler ve anterior longitudinal ligament boyunca osteofit oluşumu ile kendini gösterir. Çoğunlukla omurga etkilense de, pelvis ve ekstremitelerde ekstra spinal belirtiler nadir değildir. İlginç bir şekilde, DISH’de sakro-iliak eklemler etkilenmez.
    • DISH’in kesin nedeni bilinmemektedir, ancak genetik, metabolik, enflamatuar ve davranışsal faktörlerin kombinasyonunun hastalığa neden olması muhtemeldir. DISH, ankilozan spondilit ve osteoartrit gibi diğer iskelet hastalıklarıyla benzerlikler gösterir ancak çeşitli açılardan farklılık gösterir.
    • DISH, 60’lı ve 70’li yaşlardaki hastaları etkileyen bir yaşlı hastalığıdır. Erkekler kadınlardan daha fazla etkilenmektedir. Yaşlı erkeklerin yaklaşık %10’unda DISH olabileceği tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, ciddi ailesel vakalarda bazı hastalar bu durumu 30’lu yaşlarında geliştirebilir.
    • Bu durum öncelikle omurganın torasik ve servikal bölgelerini etkiler ve bu bölgelerde ağrı ve sertliğe yol açar. Omurganın ön tarafındaki osteofitler yemek borusu veya sempatik sinirler gibi hayati yapılara baskı yapabilir.
    • DISH’in teşhisi öncelikle görüntüleme çalışmalarıyla, omurga boyunca ve diğer bölgelerde kemik çıkıntıları veya osteofit oluşumunu ortaya çıkaran röntgen filmleriyle yapılır.
    • DISH önemli hareketlilik sorunlarına yol açabilir ve ciddi vakalarda potansiyel olarak bir engellilik olarak nitelendirilebilir.

    Bu makalede, diffüz idiyopatik iskelet hiperostozunun (DISH) ne olduğunu açıklayacak ve yeni kemik oluşumunun klinik semptomlara nasıl katkıda bulunduğunu inceleyeceğiz. Ayrıca DISH ve diğer tip idiyopatik artritlerin yanı sıra spondilit ve DISH arasındaki farkları ve bu durumun günlük yaşamı nasıl etkileyebileceğini inceleyeceğiz.

    DISH Hastalığı nedir?

    Diffüz idiyopatik iskelet hiperostozu olarak da bilinen DISH, entezis olarak bilinen bağ ve tendonların giriş noktalarında kalsifikasyon ve ekstra kemik dokusu oluşumu ile kendini gösteren yaygın bir kemik hastalığıdır. DISH sertlik ve rahatsızlığa yol açarak sıklıkla sırt ve boyun problemlerine neden olur. Bu omurga rahatsızlığı, semptomlarında artriti andıran belirgin sertlik ve ağrıya yol açabilir, bu da bazılarının DISH artriti terimini kullanmasına neden olmuştur.

    Klinik belirtilerine rağmen, DISH’in kesin nedeni belirsizliğini korumaktadır, bu nedenle adındaki“idiyopatik” ifadesi bilinmeyen bir kökene işaret etmektedir. Diğer kemik hastalıklarının aksine, DISH özellikle bağların ve tendonların omurgaya bağlandığı bölgeleri (entezis) hedef alır ve hareketi kısıtlayabilen kemik büyümelerine yol açar.

    DISH hastalığı bir engellilik midir?

    DISH’in bir engellilik olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği sorusu, semptomların ciddiyetine ve bireyin günlük yaşamı üzerindeki etkisinin derecesine bağlıdır. DISH’li bazı hastalar için bu durum önemli hareketlilik sorunlarına yol açabilir, günlük görevlerini yerine getirme becerilerini ciddi şekilde etkileyebilir ve dolayısıyla potansiyel olarak bir engellilik olarak nitelendirilebilir.

    Forestiers Hastalığı: DISH için Başka Bir Tıbbi Terim

    Forestier Hastalığı, DISH için alternatif bir isimdir ve adını ilk kez 1950 yılında “senil ankilozan vertebral hiperostoz” adı altında tanımlayan Fransız doktor Jacques Forestier’den almıştır. 1 “Forestier Hastalığı” bazen DISH ile birbirinin yerine kullanılsa da, bu terimin özellikle Dr. Forestier’in bu kemik hastalığının anlaşılmasına yaptığı tarihsel katkıyı vurguladığını belirtmek önemlidir. Bazı tıp çevrelerinde bu durum, Forestier ve öğrencisi Jaume Rotes-Querol’un bu benzersiz tıbbi durumu tanımlamadaki ortak çabalarına atfen “Forestier Sendromu” veya daha az yaygın olarak “Forestier-Rotes-Querol Sendromu” olarak da adlandırılabilir.

    Ankilozan Hiperostoz

    Omurganın ankilozan hiperostozu, tarihsel olarak DISH veya Forestier hastalığını tanımlamak için kullanılan bir başka terimdir. Omurganın ön tarafı boyunca, özellikle de torasik bölgede aşırı kemik büyümesini vurgular. Bu terim günümüzde daha az kullanılmaktadır ve tercih edilen terminoloji DISH veya diffüz idiyopatik iskelet hiperostozudur.

    DISH hastalığı ne kadar ciddidir?

    DISH hastalığının şiddeti bireyler arasında önemli ölçüde değişebilir. Bazı durumlarda, günlük aktiviteler üzerinde çok az etkisi olan sırt veya boyunda hafif bir rahatsızlık olarak ortaya çıkabilir. Ancak hastalık ilerledikçe omurgada önemli ölçüde hareket kaybı, ağrı ve yutma güçlüğü gibi daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu komplikasyonlar, DISH’li hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir ve rutin görevlerini yerine getirmelerini zorlaştırabilir. DISH hastalığının ciddiyeti, kemik büyümesinin derecesi, omurganın etkilenen bölgeleri ve diğer sağlık koşullarının varlığı gibi faktörlerden etkilenir.

    DISH Tarafından Etkilenen Omurga Segmentleri

    DISH öncelikle omurganın torasik ve servikal bölgelerini etkiler, lomber bölge tutulumu daha az yaygındır. DISH’de sakro-iliak eklemler korunur, bu da onu ankilozan spondilitten ayıran en önemli özelliktir.

    DISH hastalığından en sık etkilenen servikal ve torasik omurganın gösterimi.
    Servikal ve torasik omurga DISH hastalığından en sık etkilenen bölgelerdir.

    Torasik Omurgada DISH

    Torasik omurgadaki DISH veya torasik DISH, hastalığın en sık görülen belirtisidir. Bu iskelet durumu, omurganın ön (ön) yüzeyinde anterior longitudinal ligament boyunca kemik çıkıntılarının (osteofit) oluşmasına yol açar. Torasik omurga, omurganın diğer kısımlarına kıyasla sınırlı hareket kabiliyeti nedeniyle DISH’e karşı özellikle hassastır. DISH genellikle torasik omurganın alt kısmında (T5-11) daha şiddetlidir. Alt torasik osteofitlerin karakteristik özelliği asimetrik görünümleridir, yani sadece sağ tarafta gelişirler. Sağ tarafın neden daha fazla etkilendiği bilinmemekle birlikte, bazı araştırmacılar sol tarafta aort varlığının yeni kemik oluşumunu engellediğini öne sürmektedir. 2 Bu hipotez yakın zamanda yapılan bir çalışmada doğrulanmıştır. 3

    DISH’de alt torasik osteofitin tipik görünümü. Osteofitin (beyaz ok) solda inen aortun (daire içinde gösterilen) karşısında sağ tarafta olduğuna dikkat edin. Radyolojik görüntülerin ayna görüntüsü olduğunu, yani hastanın sağının görüntüde sol olduğunu unutmayın.

    Aort, lomber bölgede omurganın ön tarafına doğru pozisyon değiştirir ve bu nedenle bu bölgedeki osteofitler bilateral olarak (yani hem sol hem de sağ tarafta) gelişir. Aorttan gelen pulsasyonların kalsiyum birikimine ve ardından kemikleşmeye müdahale ettiğine inanılmaktadır. Torasik omurganın üst kısmı – T1-5 seviyeleri, alt kısma göre daha az etkilenir. Ancak, DISH üst kısımda mevcutsa, aort yokluğu nedeniyle kemik spurları simetrik olarak büyüme eğilimindedir.

    Torako-lomber bölgede aorta (kesikli daire) daha merkezi konuma kayar ve bu nedenle osteofitler (beyaz oklar) simetrik olarak gelişir. Aort altındaki alanın (sarı eğri) osteofit içermediğine dikkat edin.

    Kemik çıkıntıları omur uç plaklarından büyür. Omurlar arası disk eklemleri etkilenmez. Üst ve alt vertebradan gelen osteofitler birleşebilir ve sağ ön yüzey boyunca kemik köprüleri oluşturabilir. Sonuç olarak, omur kemikleri kaynaşır ve bu da omurga hareketliliğini önemli ölçüde azaltır. Tipik olarak, birkaç omur kemiği uzun ve hareketsiz bir segmentte birleşir. Radyolojik olarak bu segment röntgen veya BT taramasında klasik dalga benzeri görünüme sahiptir.

    DISH’de torasik osteofitlerin tipik bir görünümü. Bazılarının birleşerek tipik “dalga benzeri” bir görünüm oluşturduğuna dikkat edin. Diğerleri birleşmez ve “kuş gagası” şeklindedir.

    Torasik omurga DISH’i olan bireyler sırt ağrısı, hareket açıklığında azalma ve ciddi vakalarda göğüs kafesinin tutulması nedeniyle nefes almada zorluk gibi semptomlar yaşarlar. Ağrı, omurga boyunca orta hatta veya omurganın yan tarafında hissedilir. Kemik çıkıntıları yakındaki yapılara baskı yapabilir ve işlev bozukluğuna neden olabilir. Nadir de olsa özofagus sıkışması bildirilmiştir. 4 Çok daha yaygın olarak osteofitler torasik omurganın ön yüzeyi boyunca geçen sempatik splanknik ve kardiyopulmoner sinirlere bası yapar. 2 Sempatik sinirlerin sıkışması belirgin otonomik tipte ağrıya neden olabilir. Ağrı yoğundur ve sıklıkla yanma ile ilişkilidir. Isınma, soğukluk ve terleme gibi diğer sempatik fenomenler de yaygındır. Sempatik sinirler iç organları innerve eder ve sıkışmaları gastrointestinal rahatsızlık, karın ağrısı, kardiyak aritmi gibi iç organların işlev bozukluğuyla ilgili bir dizi semptom üretebilir. 5

    Omurganın esnekliğini kaybetmesi ve sertliğinin artması muhtemelen DISH’in en önemli özelliğidir. Hareket segmenti başına fizyolojik hareket aralığı servikal ve lomber bölgelere göre daha düşüktür. Bununla birlikte, daha fazla sayıda torasik omur (servikalde 12’ye karşı 7 ve lomberde 5) bileşik etki yaratır, yani küçük bireysel hareketler toplanır ve önemli bir genel hareket aralığı oluşturur. 6 Ek olarak, DISH servikal ve lomber segmentlere uzanabilir ve çok önemli genel hareket kısıtlamasına neden olabilir. Omurganın hareket kabiliyetinin kaybı, hastalığın morbiditesine katkıda bulunan önemli bir faktördür. Ancak hastalar sertliği hastalıkla ilişkilendirmeyebilir ve yaşlanmanın bir parçası olarak görebilir. Omurga sertliğinin artmasının iki önemli sonucu vardır

    1. Diğer hareket segmentlerine artan dinamik yük ve ardından hızlanan dejenerasyon. Bir segmentteki hareket azalmasının komşu eklemlerde telafi edici bir artışa yol açtığı iyi bilinmektedir. Sonuç olarak bu seviyelere binen dinamik yük artar ve intervertebral disk eklemleri daha hızlı dejenere olur. 7 Disk herniasyonları, stenoz ve yüksek strese bağlı segmental instabilite, DISH hastalarında özellikle kaynaşmış segmentin alt kısmında sık görülen bulgulardır. 8 Hızlanan dejenerasyonun bir sonucu olarak omurilik ve sinirlerin sıkışması DISH hastalarında nadir değildir.
    2. Küçük travmalarda bile omurga kırığı riskinde artış. Kaynaşmış omur gövdeleri uzun bir konsol kol oluşturur. Kısa bir sopadan çok daha kolay kırılabilen uzun bir sopa gibi, bu uzun sert segment de düşük enerjili darbelerde bile kırılmaya eğilimlidir. 9

    Servikal Omurgada DISH

    Servikal omurganın DISH’i, hastalığın bir diğer yaygın belirtisidir. Hastalığın bu formu anterior longitudinal ligamentin kalsifikasyonuna ve kemikleşmesine yol açar. Yeni oluşan osteofitler omur kemiklerinden dışarı doğru çıkıntı yapar ve sıklıkla birleşerek kemik köprüleri oluşturur. Bazı durumlarda bu köprüler birkaç omur üzerinde uzanır ve onları kaynaştırır. Alt torasik osteofitlerin aksine bu kemik çıkıntıları oldukça simetriktir. Boyun omurgası başın desteklenmesi ve hareketlerinin sürdürülmesi için çok önemlidir, bu nedenle bu segmentteki DISH bireyin günlük aktivitelerini gerçekleştirme becerisini önemli ölçüde etkiler.

    Servikal DISH’in belirtileri arasında boyun ağrısı ve boyun hareketliliğinde azalma yer alır. Ciddi vakalarda osteofitler o kadar büyüyebilir ki omurganın hemen önünde yer alan yemek borusu ve/veya soluk borusuna baskı yapabilir. Bu durumlarda hastalar, dış mekanik tıkanıklık nedeniyle yutma (disfaji) veya nefes alma güçlüğü yaşarlar. 10

    Kaynaşmış servikal vertebra uzun ve hareketsiz bir segment oluşturur. Sonuç olarak üst ve özellikle alt intervertebral disk eklemleri daha yüksek dinamik yüke maruz kalır. Bu ekstra mekanik stres, birçok yaşlı insanda zaten mevcut olan dejenerasyonu hızlandırır. Dejenerasyonun derecesi o kadar şiddetli olabilir ki omurilik (miyelopati) ve/veya servikal spinal sinir kökleri (radikülopati) sıkışabilir. Dejeneratif miyelo ve radikülopati semptomları arasında kol ve bacaklarda ağrı, uyuşma, güçsüzlük, dengesiz yürüme ve ciddi vakalarda idrar kaçırma yer alır.

    Lomber Omurgada DISH

    Torasik ve servikal segmentler kadar sık olmasa da diffüz idiyopatik iskelet hiperostozu lomber omurgayı da etkileyebilir. Torasik ve servikal omurgada olduğu gibi anterior longitudinal ligamentin kalsifikasyonu ve ossifikasyonu hastalığın ayırt edici özelliğidir. Aortun daha merkezi konumu nedeniyle, osteofitler lomber omurgada daha simetrik olma eğilimindedir. Ekstra kemik çıkıntıları komşu bel omurlarını kaynaştırabilir ve hareketsizliğin azalmasına yol açabilir. Lomber omurganın oldukça esnek olduğu ve vücudun ana yük taşıyıcı yapısı olduğu düşünüldüğünde, bu tür bir kısıtlama etkilenmemiş seviyelere ekstra mekanik stres uygulayarak dejenerasyonlarını hızlandırır. 11

    Lomber omurganın DISH’i. L2 ve L3 arasındaki “kuş gagası” benzeri ostheofitlere dikkat edin (beyaz ok). Ayrıca L4’ten sakruma kadar büyük posterior füzyon kitlesine dikkat edin. Bu hasta alt lomber omurgada çok sayıda başarısız ameliyat geçirmiştir.

    Birçok vakada lomber DISH, lomber dejeneratif stenoz ile birlikte görülür. Omurga cerrahları ameliyattan önce DISH’i fark etmeyebilir veya görmezden gelebilir. Bununla birlikte, lomber stenoz nedeniyle ameliyat edilen hastalarda DISH varlığı daha kötü cerrahi sonuçlarla ilişkilendirilmiştir. 12 Bu nedenle DISH’in ameliyat öncesinde tanınması omurga cerrahları için çok önemlidir.

    Ekstraspinal DISH

    DISH’in sistemik bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Omurga en sık etkilenen iskelet yapısı olmasına rağmen diğer kemikler de tutulabilir. Pelvis ve ekstremiteler sıklıkla etkilenir ancak genellikle çok fazla semptom oluşturmaz

    1. Pelvis. Pelvik ve sakral bağların kalsifikasyonları ve ossifikasyonları tipiktir. İliolomber, sakro-tuberöz ve sakro-iliak ligamentler kalsifikasyon belirtileri gösterir. Diğer pelvik bulgular arasında osteofit gelişimi, düzensiz çıkıntılar ve pubik simfiz üzerinde köprü osteofitleri yer alır. 13
    2. Uzuvlar. Üst ve alt ekstremite entezleri sıklıkla etkilenir. Yaygın bölgeler arasında olekranon, patella, metakarpal kemikler ve falankslar bulunur. DISH’in sıklıkla ellerde kemik osteofitleri ile karakterize olan osteoartrit (OA) ile birlikte görüldüğü unutulmamalıdır. Bununla birlikte, bu ekstra kemik çıkıntılarının boyutu ve sayısı DISH ve OA hastalarında sadece OA hastalarına göre daha yüksektir.

    Yaygın İdiopatik İskelet Hiperostozu Nedenleri

    Diffüz idiyopatik iskelet hiperostozunun (DISH) kesin nedenleri bilinmemektedir, bu da ismindeki “idiyopatik” terimine yansımaktadır. Bununla birlikte, araştırmacılar durumun gelişimine katkıda bulunabilecek çeşitli faktörler tespit etmişlerdir.

    1. Genetik faktörler. DISH’de rol oynayan genetik faktörlere ilişkin araştırmalar, birkaç aday molekül ve yolağı ortaya çıkarmıştır. COL6A1, FGF2, RSPO4, LEMD3, PPP2R2D, BMP4, ALK2, ENT1 DISH patogenezinde rol oynayan aday genlerdir. 14
    2. Yaş ve cinsiyet. DISH ağırlıklı olarak yaşlı hastalığıdır ve erkeklerde daha sık görülür. Yaşlanmayla birlikte DISH insidansının arttığı iyi bir şekilde bildirilmiştir. Özellikle 70 yaş üstü kişiler DISH’e yatkındır, ancak ailesel vakalarda hastalar 30’lu yaşlarında bile etkilenebilir.

    DISH Hastalığı Belirtileri

    Genel olarak, DISH’in semptomları durumun yerine ve ciddiyetine bağlı olarak değişir. Omurga tutulumu evrenseldir ve artmış sertlik hastalığın ayırt edici özelliğidir. Ancak DISH kronik bir hastalık olduğundan ve gelişmesi uzun yıllar aldığından, hastalar durumlarının farkında olmayabilir ve/veya bunu yaşlanmayla ilişkilendirebilirler. DISH ilerledikçe, bu sertlik önemli ölçüde hareket açıklığı kaybına yol açarak günlük aktiviteleri zorlaştırabilir.

    Etkilenen bölgede ağrı çok sık görülen bir semptomdur. Aslında ağrı, yaşam kalitesini etkileyen ve hastaları tıbbi tedavi aramaya zorlayan en önemli faktördür. Ağrı genellikle doğrudan omurganın orta hattında veya paramedyende (yani orta hattın hemen solunda veya sağında kalan bölge) bulunur. Başlangıçta ağrı steroid olmayan anti inflamatuar ilaçlarla (NSAİİ) hafifletilebilir ancak daha sonra bunlara dirençli hale gelir. DISH pelvis ve/veya ekstremiteleri etkiliyorsa etkilenen entezler de ağrılı hale gelebilir.

    Osteofitlerin aşırı büyümesi yakındaki yapıların sıkışmasına ve semptomların ortaya çıkmasına neden olabilir. Servikal omurgada özofagusa bası tipiktir ve disfajiye yol açar. Torasik ve lomber omurgada osteofitler sempatik sinirlere baskı yapabilir ve kronik dayanılmaz sempatik ağrı ve/veya iç organlarda işlev bozukluğuna neden olabilir.

    DISH Teşhis ve Testleri

    Kapsamlı bir DISH tanısı tipik olarak tıbbi öykü incelemesi, fizik muayene ve radyografik analizin bir kombinasyonunu içerir. DISH tanısı öncelikle görüntüleme çalışmaları ile doğrulanır. Görüntülemede DISH’in ayırt edici işareti, özellikle torasik bölgede belirgin olmak üzere, omurganın ön ve yan sınırı boyunca kalsifikasyon varlığıdır. Tanı, Resnick ve Niwayama kriterleri olarak adlandırılan dört veya daha fazla ardışık vertebra boyunca sürekli kalsifikasyon ve sakroiliak eklem tutulumunun olmaması gibi belirli kriterler karşılandığında doğrulanır. 15 Bu kriterler, hastalığın belirlenmesinde ve diğer benzer durumlardan ayırt edilmesinde çok etkilidir. Ancak son zamanlarda, bu kriterlerin değiştirilmiş bir versiyonu Oudkerk ve arkadaşları tarafından önerilmiştir. 16 Bu kriterler, sağlık çalışanlarının DISH’i DISH radyografik bulgularını taklit edebilen benzer hastalıklardan ayırt edebilmeleri için önemlidir.

    DISH X-ray

    Röntgen, yaygın idiyopatik iskelet hiperostozunun teşhisinde çok önemli bir araçtır. Bilgisayarlı tomografi (BT) ortaya çıkmadan önce tanı koymak için tek yöntemdi. Aslında, X-ışını DISH için iyi bir tanısal duyarlılık ve özgüllüğe sahiptir. Tipik olarak omurgada, ön uzunlamasına bağ boyunca kemik çıkıntıları ve kalsifikasyon oluşumu gibi karakteristik değişiklikler ortaya çıkarır. Bu değişiklikler en sık torasik omurgada görülmekle birlikte servikal ve lomber bölgelerde de ortaya çıkabilir. Omurga bağları boyunca akan kemikleşmenin röntgen bulguları DISH için ayırt edicidir ve diğer omurga hastalıklarından ayırt edilmesine yardımcı olur.

    DISH'in X-ışını gösterimi.
    Tipik bir Servikal DISH’in röntgen görüntüsü. Resim kredisi: www.orthobullets.com.

    Bilgisayarlı tomografi (BT) taraması

    Röntgen, DISH teşhisi için mükemmel bir araç olmasına rağmen çeşitli sınırlamaları vardır. Örneğin, birkaç spiral bölgenin (üst torasik, torasik-lomber bileşke) görüntülenmesi sorunlu olabilir. Diğer bir handikap ise 2 boyutlu doğasıdır, yani 3 boyutlu nesne tek bir yüzey üzerinde temsil edilir. BT taraması çok daha hassas görüntüleme sağlar. 3 boyutlu vücut, görüntüyü 3 düzlemde ve hatta 3 boyutlu formatta yeniden yapılandırmak için bir araya getirilebilen dilim dilim taranır. Bu şekilde osteofitlerin tam şekli, boyutu ve konumu çok daha doğru bir şekilde görüntülenebilir. Aslında, Oudkerk ve arkadaşları tarafından BT taramasına dayalı olarak önerilen yeni modifiye kriterler. 17

    DISH’li bir hastanın 3 boyutlu torasik omurga BT rekonstrüksiyonu. Omurganın sağ ön tarafı boyunca DISH için tipik olan yoğun, “akıcı”, keskin osteofitlere dikkat edin.

    Diffüz İdiyopatik İskelet Hiperostozu, diğer birçok iskelet rahatsızlığı ile benzerlik göstermekte ve ayırıcı tanıyı çok önemli hale getirmektedir. DISH ve ilgili durumlar arasındaki farkları anlamak, doğru teşhis ve uygun tedavi için çok önemlidir.

    DISH vs Ankilozan Spondilit

    Omurganın ankilozan spondilitinin gösterimi.
    Omurganın ankilozan spondiliti.

    Hem DISH hem de ankilozan spondilit spontan spinal füzyonla sonuçlanan durumlardır, ancak farklı özelliklere sahiptirler. DISH, enflamasyonun olmaması, anterior longitudinal ligament boyunca kalsifikasyon ve sakroiliak eklem (SI) tutulumunun olmaması ile karakterizedir (ancak SI eklem çevresindeki ligamentler sıklıkla kalsifiye olur). Ankilozan spondilit (AS) ise öncelikle sakroiliak eklemleri etkileyen ve omurgaya ilerleyerek omurlarda füzyona yol açan iltihabi bir durumdur. AS’nin karakteristik özelliği, tipik bambu omurga görünümüne yol açan disk eklemlerinin simetrik tutulumudur. Belirgin omurga deformasyonu ankilozan spondilitin bir başka özelliğidir ve DISH hastalarında genellikle yoktur.

    Disk dejenerasyonu

    İntervertebral disk dejenerasyonu, özellikle yaşlılarda omurgayı etkileyen yaygın bir durumdur. DISH’e benzeyen çeşitli özelliklere sahip olabilir. Disk dejenerasyonunun ilerleyen aşamalarında osteofit oluşumu yaygındır ve bu durum DISH’e benzer. Bununla birlikte, birkaç temel farklılık vardır. En belirgin ayrım, dejeneratif disk hastalığında disk ekleminin belirgin dejenerasyonu ve disk aralığının daralmasıdır. Öte yandan bu disk alanı yüksekliği DISH’de iyi korunmuştur. Disk dejenerasyonunda osteofitler, hastalığın en belirgin olduğu servikal ve lomber bölgelerde daha fazla görülme eğilimindeyken, DISH genellikle torasik omurgayı etkiler. Ayrıca dejenerasyonla ilişkili osteofitler genellikle izole edilir ve ilgili disklere doğrulanırken, DISH ile ilişkili osteofitler birlikte kümelenir. DISH’de faset eklemler genellikle korunurken, intervertebral disk eklemi dejenerasyonu bunlara ek yük bindirir ve hipertrofiye neden olur.

    DISH ve dejeneratif omurga hastalığı arasındaki ayrım genellikle net olsa da, bu iki durum aynı hastada (ve genellikle) bir arada bulunabilir. DISH, omurganın bir segmentinin kendiliğinden kaynaşmasına yol açar ve komşu disk eklemlerinin dejenerasyonunu hızlandırır. 7 Dejenere olmuş diskin kendisi, spinal stenoza katkıda bulunan osteofitler geliştirebilir. DISH’in lomber dejenerasyon için tetikleyici faktör olarak tanınması çok önemlidir, çünkü cerrahi sonuçlar DISH olan ve olmayan hastalarda farklılık gösterir. 12

    DISH Prognozu

    DISH hastalığı olan hastalar için prognoz, özellikle durum erken teşhis edildiğinde ve etkili bir şekilde yönetildiğinde genellikle olumludur. Bununla birlikte, yutma güçlüğü veya sempatik sinir sıkışması gibi komplikasyonların varlığı genel prognozu etkileyebilir. Düzenli izleme ve semptom yönetimine proaktif bir yaklaşım, iyi bir yaşam kalitesini sürdürmenin anahtarıdır.

    DISH hastalığı ne kadar hızlı ilerler?

    DISH hastalığının ilerlemesi bireyler arasında büyük farklılıklar gösterebilir. Birçoğu için hastalık yavaş ilerler ve semptomlar yıllarca stabil kalabilir. Bazı vakalarda, durum başlangıçtaki tablonun ötesine önemli ölçüde geçmeyebilir. Ancak diğerlerinde hastalık zaman içinde giderek kötüleşerek hareket kabiliyetinin azalmasına yol açabilir. Yaş, genel sağlık durumu ve yaşam tarzı gibi faktörler ilerleme hızını etkileyebilir. Hastalığın ilerlemesini izlemek ve tedaviyi gerektiği gibi ayarlamak için bir sağlık uzmanıyla düzenli kontroller önemlidir.

    Sonuç: Gelişen DISH Tedavi Yöntemleri – Sırada Ne Var?

    DISH hastalığına ilişkin anlayışımız gelişmeye devam ettikçe, bu durumdan etkilenenler için mevcut tedavi yöntemleri de gelişmektedir. Geleneksel yaklaşımlar semptomları yönetmeye ve hareketliliği sürdürmeye odaklanırken, yeni ortaya çıkan tedaviler ve ameliyat yöntemleri daha hedefli ve etkili müdahaleler sunmaktadır.

    Sonraki Bölüm: DISH Hastalığı Tedavisi – Ameliyat Yoluyla Kalıcı Ağrı Giderimi Sağlama

    Referanslar

    1. Forestier J, Rotes-Querol J. Senile ankylosing hyperostosis of the spine. Ann Rheum Dis. 1950;9(4): 321-330. https://doi.org/10.1136/ard.9.4.321[]
    2. Nathan H. Osteophytes of the spine compressing the sympathetic trunk and splanchnic nerves in the thorax. Spine (Phila Pa 1976). 1987;12(6): 527-532. https://doi.org/10.1097/00007632-198707000-00003[][]
    3. Chen H, Zhou Q, Wang S, et al. Not All Osteophytes Are Located on the Right Side of the Vertebrae in Diffuse Idiopathic Skeletal Hyperostosis: A Quantitative Analysis in Relation to the Position of Aorta. Orthop Surg.2023;15(11): 2881-2888. https://doi.org/10.1111/os.13869[]
    4. Pongmanee S, Rojdumrongrattana B, Kritworakarn N, Sarasombath P, Liawrungrueang W. An unusual presentation of thoracic diffuse idiopathic skeletal hyperostosis (DISH) and video-assisted thoracoscopic surgery (VATS). Int J Surg Case Rep. 2022;93: 106993. https://doi.org/10.1016/j.ijscr.2022.106993[]
    5. Mader R, Dubenski N, Lavi I. Morbidity and mortality of hospitalized patients with diffuse idiopathic skeletal hyperostosis. Rheumatol Int. 2005;26(2): 132-136. https://doi.org/10.1007/s00296-004-0529-y)) etc. Bu osteofitlerin cerrahi olarak çıkarılması, splanknik sinirler üzerindeki baskıyı hafifletir ve önemli ölçüde iyileşme sağlar. ((Jankowski J, Pawelczyk A, Radek M. Thoracic osteophyte as a cause of symptomatic greater splanchnic nerve compression. Case report. Neurochirurgie. 2022;68(2): 232-234. https://doi.org/10.1016/j.neuchi.2021.02.017[]
    6. Borkowski SL, Tamrazian E, Bowen RE, Scaduto AA, Ebramzadeh E, Sangiorgio SN. Challenging the Conventional Standard for Thoracic Spine Range of Motion: A Systematic Review. JBJS Rev. 2016;4(4): e51-e511. https://doi.org/10.2106/JBJS.RVW.O.00048[]
    7. Nakasuka M, Morino T, Hino M, Misaki H, Murakami Y, Miura H. Diffuse idiopathic skeletal hyperostosis: A potential factor in the induction of thoracic spondylotic myelopathy. J Orthop Sci. 2021;26(1): 75-78. https://doi.org/10.1016/j.jos.2020.01.009[][]
    8. Yamada K, Satoh S, Hashizume H, et al. Diffuse idiopathic skeletal hyperostosis is associated with lumbar spinal stenosis requiring surgery. J Bone Miner Metab. 2019;37(1): 118-124. https://doi.org/10.1007/s00774-017-0901-0[]
    9. Murakami Y, Mashima N, Morino T, et al. Association Between Vertebral Fracture and Diffuse Idiopathic Skeletal Hyperostosis. Spine (Phila Pa 1976). 2019;44(18): E1068-E1074. https://doi.org/10.1097/BRS.0000000000003151[]
    10. Harlianto NI, Kuperus JS, Mohamed Hoesein FAA, et al. Diffuse idiopathic skeletal hyperostosis of the cervical spine causing dysphagia and airway obstruction: an updated systematic review. Spine J. 2022;22(9): 1490-1503. https://doi.org/10.1016/j.spinee.2022.03.002[]
    11. Yamada K, Satoh S, Abe Y, Yanagibashi Y, Hyakumachi T, Masuda T. Diffuse Idiopathic Skeletal Hyperostosis Extended to the Lumbar Segment Is a Risk Factor of Reoperation in Patients Treated Surgically for Lumbar Stenosis. Spine (Phila Pa 1976). 2018;43(20): 1446-1453. https://doi.org/10.1097/BRS.0000000000002618[]
    12. Otsuki B, Fujibayashi S, Tanida S, Shimizu T, Lyman S, Matsuda S. Outcomes of lumbar decompression surgery in patients with diffuse idiopathic skeletal hyperostosis (DISH). J Orthop Sci. 2019;24(6): 957-962. https://doi.org/10.1016/j.jos.2019.09.003[][]
    13. Resnick D, Shaul SR, Robins JM. Diffuse idiopathic skeletal hyperostosis (DISH): Forestier’s disease with extraspinal manifestations. Radiology. 1975;115(3): 513-524. https://doi.org/10.1148/15.3.513[]
    14. Dabrowski M, Kubaszewski L. Diffuse Idiopathic Skeletal Hyperostosis of Cervical Spine with Dysphagia-Molecular and Clinical Aspects. Int J Mol Sci. 2021;22(8). https://doi.org/10.3390/ijms22084255.))
    15. Epigenetik faktörler. Genlerin düzgün işleyebilmesi için düzenlenmesi gerekir. Genlerin aşırı ifade edilmesi ve az ifade edilmesi anormal fonksiyona neden olabilir. Çeşitli epigenetik faktörler varsayılmıştır. DNA metilasyonu ve kodlamayan RNA (ncRNA), özellikle de mikro RNA (miRNA) ekspresyonu önerilmiştir.
    16. Metabolik faktörler. Obezite, diyabet, hipertansiyon, dislipidemi ve DISH arasındaki ilişki iyi bilinmektedir. Ancak, DISH’in bu koşulların bir sonucu olarak mı yoksa ortak risk faktörlerine bağlı olarak mı geliştiği bilinmemektedir. ((Mader R, Verlaan JJ, Buskila D. Diffuse idiopathic skeletal hyperostosis: clinical features and pathogenic mechanisms. Nat Rev Rheumatol. 2013;9(12): 741-750. https://doi.org/10.1038/nrrheum.2013.165[]
    17. Resnick D, Niwayama G. Radiographic and pathologic features of spinal involvement in diffuse idiopathic skeletal hyperostosis (DISH). Radiology. 1976;119(3): 559-568. https://doi.org/10.1148/119.3.559[]
    18. Oudkerk SF, de Jong PA, Attrach M, et al, Diagnosis of diffuse idiopathic skeletal hyperostosis with chest computed tomography: inter-observer agreement, Eur Radiol. 2017;27(1): 188-194, https://doi.org/10.1007/s00330-016-4355-x[]
    19. Oudkerk SF, de Jong PA, Attrach M, et al. Diagnosis of diffuse idiopathic skeletal hyperostosis with chest computed tomography: inter-observer agreement. Eur Radiol. 2017;27(1): 188-194. https://doi.org/10.1007/s00330-016-4355-x[]

    Sorunuzu Sorun

    Emin Değil misiniz veya Başka Sorularınız mı Var? Dr. Kamran Aghayev’in ekibi şüphelerinizi açıklığa kavuşturmak için burada. Lütfen aşağıdaki formu doldurun, size en kısa sürede geri dönüş yapacağız.

    Paylaş: